Eyvah

Niko, genç bir adam olarak Berlin'in karmaşık şehir yaşamında yönünü bulmaya çalışır. Bir sabah, kız arkadaşının evinden sessizce ayrılmaya çalışır ve günü belirsiz işlerle geçireceğini söyler. Gün boyunca, Niko'nun yaşadığı zorluklar, hayatının farklı yönlerini sorgulamasına neden olur. Ehliyetini geri almak için bir psikologla görüşür ancak "istikrarsız" olduğu gerekçesiyle reddedilir. Kahve arayışı sürekli bir engelle karşılaşır; parasızlık, kırık makineler ve toplumla olan garip etkileşimler bu basit arzuyu dahi engeller. Babasıyla olan karmaşık ilişkisi, onun yaşamına dair yaptığı seçimleri sorgulamasına yol açar. Eski bir arkadaşının avangart tiyatro oyununa gider, burada eski sınıf arkadaşı Julika ile karşılaşır ve beklenmedik bir yakınlık yaşar. Ancak Julika ile olan bu ilişki de karmaşık bir şekilde sona erer. Gece boyunca karşılaştığı diğer insanlarla, özellikle yaşlı bir adamla, anlamlı ve derin sohbetler eder. Sabahın erken saatlerinde, bir restoranda nihayet sakin bir an bulur ve ilk kahvesini içer. Niko'nun bu basit içeceğe ulaşması, hayatındaki karmaşadan kısa bir süreliğine kaçış anlamına gelir ve bu süreç, Berlin'deki bireysel yalnızlığı ve hayatın basit anlamlarını keşfetmenin bir simgesi olur.