I Lost My Body

Kesik bir el, bir laboratuvardaki buzdolabından kaçar ve Paris’in banliyölerinde sahibine, genç bir adam olan Naoufel’e kavuşmak için bir yolculuğa başlar. Naoufel’in hikayesi geri dönüşlerle anlatılır. Çocukken Fas’ta yaşayan Naoufel, bir piyanist ve astronot olmayı hayal eder ve günlük yaşamını bir teyp kaydediciye kaydeder. Bir gün ailesiyle arabada yolculuk yaparken, babasının dikkatini dağıtır ve bu bir kazaya neden olur. Naoufel hayatta kalır, ancak anne ve babası kazada ölür. Bunun üzerine Fransa’da duygusal olarak uzak bir amcası ve kaba bir kuzeniyle yaşamak zorunda kalır. Genç bir adam olduğunda Naoufel, pizza dağıtımcısı olarak çalışır ve patronu tarafından sık sık geç kaldığı için eleştirilir. Bir seferinde Naoufel, Gabrielle adında bir genç kadına pizza teslim etmek için apartmanına gider. Güvenlik kapısının bozuk olması nedeniyle birbirlerini göremezler, ancak interkom üzerinden konuşurlar. Naoufel, Gabrielle’e ilgi duymaya başlar. Naoufel, Gabrielle’i çalıştığı kütüphanede bulur ve ardından onu bir marangoz olan amcası Gigi’ye ilaç bırakmak için gittiği mahalleye kadar takip eder. Naoufel, orada eski bir çıraklık ilanını görür ve bu bahaneyle orada olduğunu söyler. Gigi başlangıçta tereddüt eder, ancak Naoufel’in yetim olduğunu öğrenince onu kabul eder. Naoufel, amcasının evinden taşınır ve Gigi’nin sağladığı çatı katındaki bir daireye yerleşir. Marangozluğun inceliklerini öğrenirken Gabrielle’e yakınlaşır, ancak ilk karşılaşmalarını hiç dile getirmez. Bir gün, arktik üzerine yaptıkları bir sohbetin ardından, Naoufel Gabrielle için yakınlardaki bir çatıya tahta bir iglo yapar. Bir akşam Naoufel, kuzeninin Gabrielle ile konuştuğunu ve onu bir partiye davet ettiğini öğrenir. O gece, Naoufel Gabrielle’i çatıya götürür ve kader hakkında konuşurlar. Naoufel, kaderin beklenmedik bir şey yaparak değişip değişemeyeceğini sorgular, örneğin bir çatının kenarından yakındaki bir vinç üzerine atlamak gibi. Naoufel, Gabrielle’e yaptığı igloyu gösterir ve onunla daha önce pizza teslim ederken tanıştıklarını itiraf eder. Gabrielle, Naoufel’in niyetlerinden emin olamaz ve Gigi’yi sadece kendisiyle yakınlaşmak için kullandığını düşünerek öfkelenir. Tartışmanın ardından Gabrielle öfkeyle oradan ayrılır. Naoufel, yalnız başına kuzeninin partisine gider ve sarhoş bir şekilde kavgaya karışır. Ertesi sabah, Naoufel gözünde bir morlukla işe gider. Ahşap keserken bir sineği yakalamaya çalışır; bu, çocukken babasının ona öğrettiği bir şeydir. Ancak dikkati dağılır, saati bıçağa takılır ve elini kaybeder. Günümüzde, el Naoufel’in yanına ulaşır ve o uyurken yatağında uzanır, ancak yerine geri takılamaz ve sonunda yatağın altına saklanır. Naoufel, depresyonda ve umutsuz bir halde, eski teyp kaydedicisini tekrar dinler ve ebeveynlerinin, kazanın olduğu günkü ses kayıtlarını bulur. Gigi onunla konuşmaya çalışır, ancak Naoufel cevap vermez. Gabrielle onu görmeye gelir ve odasını boş bulur. Dolabın içinde kesik elin şeker küplerinden yaptığı bir igloyu keşfeder. Çatıdaki boş igloyu aradıktan sonra Gabrielle, Naoufel’in terk ettiği teyp kaydediciyi bulur. Yeni bir kayıt dinler ve Naoufel’in bahsettikleri gibi çatıdan vinçe atladığını öğrenir. Bu yeni kayıt, ebeveynlerinin ölüm kayıtlarının üstüne kaydedilmiştir. Son bir geri dönüşte, Naoufel atladıktan sonra vinç üzerinde yatar ve şehre bakarak gülümser. Kesik el, karların arasına çekilir.