Kızıl Serçe

Modern Rusya’da geçen hikâye, ünlü bir balerin olan Dominika Egorova’nın (Jennifer Lawrence) hasta annesine bakmak için her şeyi yapmaya hazır olmasıyla başlar. Bir gösteri sırasında meslektaşının saldırısına uğrayan Dominika, SVR’nin (Rus Dış İstihbarat Servisi) başkan yardımcısı olan amcası Ivan tarafından tehlikeli bir teklifle karşılaşır. Annesinin tıbbi bakımı karşılığında bir Rus gangsteri olan Dimitry Ustinov’u baştan çıkarması istenir. Ancak bu buluşma sırasında Ustinov öldürülür ve Dominika, SVR için çalışmak ya da infaz edilmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Dominika, SVR’nin “Serçe” programına gönderilir. Bu program, ajanlara hedeflerini baştan çıkararak manipüle etmeyi öğretmektedir. Dominika, sıkı eğitimi tamamladıktan sonra, CIA ajanı Nate Nash’i (Joel Edgerton) manipüle ederek bir Rus köstebeğin kimliğini açığa çıkarmak üzere Budapeşte’ye atanır. Ancak Nash, Dominika’nın bir Rus ajanı olduğunu hemen anlar ve onu Amerika'ya sığınmaya ikna etmeye çalışır. Görev sırasında Dominika, hem Rus istihbaratı hem de Amerikalılar arasında sıkışır. Görevi tehlikeye girince SVR, Dominika’yı sorgular ve onu sadakatini kanıtlamaya zorlar. Ancak Dominika, köstebeği (Marble) ifşa etmek yerine amcası Ivan’ı suçlayarak onu köstebek olarak gösterir. Bu hamlesi, Dominika’yı bir Rus kahramanı yapar ve SVR içindeki konumunu sağlamlaştırır. Film, Dominika’nın zekası ve manipülasyon yetenekleriyle kendi kaderini kontrol altına almasını, aynı zamanda tehlikeli bir casusluk dünyasında hayatta kalma mücadelesini anlatır. Dominika’nın Amerika'ya ihanet edip etmeyeceği veya Rusya için mi çalışmaya devam edeceği izleyiciyi sürekli bir gerilimde tutar. Temalar: Güç, ihanet, manipülasyon ve hayatta kalma üzerine yoğun bir casusluk hikâyesi. Not: Jennifer Lawrence’ın etkileyici performansı ve filmdeki sürpriz dönüm noktaları, izleyiciyi film boyunca içine çeker.