Köy

19. yüzyıl Pennsylvania'sında geçen hikâye, çevredeki ormanda yaşayan yaratıkların korkusuyla yaşayan izole bir köyü anlatır. Kırmızı renk yasaklanmıştır çünkü yaratıkları çektiğine inanılır. Lucius Hunt, bir köylünün hastalıktan ölmesinin ardından tıbbi malzeme almak için ormana gitmek ister, ancak yaşlılar tarafından reddedilir. Ormanda yaratıklar olduğu inancı, köyden çıkmayı caydırmak için kullanılan bir efsanedir. Lucius, kör olan Ivy ile nişanlanır. Ancak kıskançlık krizine giren Noah, Lucius’u bıçaklayarak ağır yaralar. Ivy, Lucius’u kurtarmak için yaşlıların izniyle ilaç almak üzere ormana gönderilir. Edward Walker, yaratıkların aslında yaşlıların kılığına girdikleri bir efsane olduğunu Ivy'ye açıklar, ancak ormanda bir yaratık (Noah, bir kostümle) Ivy’ye saldırır. Ivy onu tuzağa düşürerek öldürür ve ormanın dışına çıkar. Modern bir vahşi yaşam parkı görevlisiyle karşılaşır ve ilacı alır. Köyün, modern dünyanın şiddetinden kaçmak için Edward ve diğer yaşlılar tarafından yirmi yıl önce inşa edildiği ve ormanın, dış dünyadan izole bir rezerv olduğu ortaya çıkar. Ivy, modern dünyayı fark etmeden köye döner. Noah’ın ölümü, yaşlılara yaratık efsanesini sürdürme fırsatı verir. Özet: İzole bir köyde geçen bu hikâye, yaratık efsanesini sürdürerek toplumu koruma çabası, sevgi ve gerçeklerin ortaya çıkışı üzerine kuruludur.