Kraliçenin Vedası

1789 yılında, Fransız Devrimi'nin arifesinde, Versailles Sarayı'ndaki saray halkı, Paris'te sadece yirmi mil ötede artan kargaşaya nispeten kayıtsız bir şekilde günlük rutinlerini yaşamaya devam etmektedir. Bu rutinler, Kraliçe Marie Antoinette'e hizmet eden genç Sidonie Laborde'un gözünden anlatılır. Bastille Baskını'nın haberleri saraya ulaştığında, çoğu aristokrat ve hizmetkâr sarayı terk eder ve hükümetin çöktüğünden korkarak Kraliyet Ailesi'ni yalnız bırakır. Ancak monarşiye gerçek bir inanç besleyen Sidonie, kaçmayı reddeder. Kendini Kraliyet Ailesi'nin koruması altında güvende hisseder. Ancak bu üç günün Kraliçe'nin yanında geçireceği son günler olduğunu bilmemektedir. Kraliçe, Sidonie'ye, Yolande Martine Gabrielle de Polastron, Polignac Düşesi kılığına girmesini ve düşesin İsviçre'ye güvenle kaçabilmesi için yem olarak hizmet etmesini emreder. Sidonie, Kraliçe'nin hizmetçilerinden birinin önceden yaptığı uyarıya rağmen bu görevi kabul eder. Sidonie'nin üzerindekiler çıkarılır ve ona yeşil bir elbise giydirilir. Sidonie'yi taşıyan arabada, asıl Düşes ve kocası da onun hizmetkârı kılığında bulunur. Yolculuk sırasında Sidonie'ye küçümseyici bir tavırla yaklaşırlar, ancak Sidonie rolünü yeterince ikna edici bir şekilde oynayarak grubun sınırı güvenli bir şekilde geçmesini sağlar. Film biterken Sidonie, Kraliçe’nin okuyucusu olmanın dışında hiçbir bağı olmadığını ve yakında hiçbir önemi kalmayacağını ifade eder.